Repeat after me
Amerikalılar bir gün son teknoloji ürünü mükemmel bir uçak yapmışlar. Bu uçağı düşünmüş taşınmış ve Arabistan’da test etmeye karar vermişler... Ülkenin en iyi pilotuna vermişler uçağı... Uçak havada arıza yapmış. Arap telaşa kapılıp ne yapacağını şaşırmış bu durumda iken monitörde bir yazı çıkmış: "This is American technology, don't afraid." Arap biraz rahatlamış uçak düşerken aynı yazı birkaç kez daha tekrarlamış ve sağ sağlim inmiş adam... Düşünmüşler taşınmışlar elin Amerikanı yapar da biz niye yapmayalım ki? diye düşünmüşler ve aynı uçaktan imal etmişler ve ilk testi Amerikalılara yaptırmak istemişler.... Amerikan pilotu uçarken motorda sorun çıkmış ve uçak irtifa kaybetmeye başlamış... monitörde "don't worry this is arabic technology" yazmış.. neyse pilot rahatlamış... bu bizim uçak gibi demiş ve sakinleşmiş. Aynı yazı iki
-üç kez daha çıkmış ve çakılmaya az kalmışken monitörde bir yazı daha çıkmış : " Repeat after me; eşhedünla ilahe illallah ve eşhedüennemuhammeden abdühü ve rasülühü"
Bebek Gibi
Huzurevinin bahcesinde iki tonton yasli adam bir banka oturmus lafliyorlar,
-Aaah ah.. yas oldu 73.. elim ayagim tutmuyor, her tarafim agriyor..
benle ayni yasta degil misin ya sen kendini nasil hissediyorsun?
-Yeni dogmus bir bebek gibi..
- A aa? Nasil yani?
- Kafada sac yok, agizda dis yok, galiba az once de altima yaptim....
Temelin Babası Ölmüş
Temel'in babası vefat eder...
Cenazeye gelen bir aile dostu Temel'e sorar: Nasıl oldu?
Cevap: 30.kattan aşağıya düştü...
Adam: Vah vah desene çok feci ölmüş...
Temel: Yok yok öyle ölmedi... tam yere düşecekken manavın tentesine çarpıp tekrar yükseldi...
Adam: Vah Vaah! Daha şiddetli çakıldı o zaman.
Temel: Yok! Karşıdaki kasabın tenteden zıpladı bu sefer karşı binanın çatısına...
Adam: Demek çatıya çarpıp öldü.
Temel: Yok ya! Çatıdan yuvarlanıp elektrik tellerine gitti...
Adam: Deme ya! Çarpıldı o zaman...
Temel: Yok canım teller yaylandı babamı
Adam: 200 metreden yere çakıldı öyle mi? Yazık...
Temel: Yok ya yine en baştaki bakkalın tenteye...
Adam: Orda mı öldü?
Temel: Yooo... Ordanda yine kasaba...
En sonunda bunalan adam Temel'e bağırarak sordu: Ulan nasıl öldü bu adam?
Temel: "Baktık durmuyo... Vurduk!"
Öpücekse Öpsün
Delikanli sevgilisini aksam eve birakir.Evin önünde masum bir fisiltidan sonra ateslenir.Bir elini duvara dayiyarak
- "Beni bir öpermisin"..
Kiz:
- "Delimisin evin önünde annemler görür" der..
Erkek:
"Ne olacak canim bu saatte kim görecek, ne olur seni cok seviyorum..."
Kiz:
"Ben de seni ama olmaz..."
Erkek cok atesli tabi devamli israr eder.. bir ara aniden merdivenlerin isigi yanar ve kizin kücük kiz kardesi belirir.
Kücük kiz:
- " Babam diyor ki öpecekse öpsün, gerekirse ben öpecekmisim, o da olmazsa kendisi gelecekmis ama o hayvan oglu hayvana söyle elini diyafon dügmesinden ceksin dedi"
Top Patladı
Tilki ormanda gezmektedir. bir ağacın dalinda asılı bir geyik budu görür.
Açtir ama süphelenir; kontrol etmeye baslar ve görürki bu bir tuzak.
Geyik budu bir iple bombaya baglidir Epeyce uzağa gider ve basını
kollarinin üzerine koyarak yatar biraz sonra kurt gelir, budu ve yatan
tilkiyi görür. tilkiye sorar
- Napiyorsun dostum? .. Tilki cevap verir
- Hiç... yatiyorum...
- Burada bir but var
- Evet var
- Neden yemedin?
Tilki sakince cevap verir
-BU GÜN ORUCUM
Kurt kendinden emin
- Ben yiyeyim o zaman
Tilki
- Buyur afiyet olsun... der.
Kurt buda uzanir uzanmaz bir patlama ortalik tozduman ..
Kurt yarali hareketsiz
budu yemeye baslar. Bunu gören kurt
-"LAN * HANI ORUÇTUN?!!"
TILKI PISKIN PISKIN
- Biraz önce top patladi, duymadin mi....?
Delidir Ne Dese Yeridir
Birgün deli hastanesinin birinde,delilere bir test yapmaya karar vermişler ve bu testı gecenı serbest bırakacaklardır.Duvara bi kapı çizmişler ve delilerden bu kapıyı acmalarını istemışler.Bütün delıler kapıya hücum ederek kapıyı açmaya çalışmışlar.Sadece bi tane deli gıtmemiş kapıyı açmaya doktorlar yasasın bitane akıllı cıktı demısler ve merak edıp sormaya gıtmısler.Sen neden kapıyı açmaya gıtmedın demısler.Deli hafif gülümsüyerek Anahtarı sendeeeeee demiş
Rakı'nın Mucizesi
İki Alman Karl ve Hans,Türk'lerin neden bu kadar rakıya düşkün
olduklarını ve içerken ne hissettiklerini merak etmektedirler.
Konuyu araştırmak için İstanbul'a gelirler.Bir meyhane seçerek içeri
girerler.Acemice etrafa bakındıktan sonra bir masaya oturarak yan
masadakilerin söylediklerinin aynısını sipariş edip başlarlar mezeler
eşliğinde içmeye.İlk kadehler bittikten sonra Hans Karl'a sorar;
-Ne hissediyorsun?...
-Daha bir şey anlamadım. Devam edelim.
İkinci kadehten sonra Karl Hans'a;
-Nasıl gidiyor. Değişiklik var mı?
-Hiç bir şey yok. Devam edelim.
Mezeler eşliğinde bir iki kadeh daha içildikten sonra Hans tekrar
sorar;
-Ne hissediyorsun?
Karl ağırlaşan göz kapaklarını ağır ağır açarak;
Boşver şimdi ne hissettiğimi Hans ne olacak bu Almanya'nın
hali....
TEMEL
Temelin eski BMC kamyonu vardir.
Yolda giderken kirmizi isik yanar ve frene basar.
Kamyon durmaz önünde giden son model BMW ye carpar.
Temel hemen atlar soföre yalvarir :
-Aman abi affet sen zengin adamsin seni etkilemez,ama ben bir ömür boyu calissam ödeyemem.
Adama temele acir ve affeder.
Yollarina devam ederler ve ileride yine kirmizi isik yanar.
Temel kamyonu durduramaz ve BMW yi hurdaya cevirir.
Yine atlayip yalvarmaya baslar.
-Aman abi benim cocuklarim var affet,zaten arabana carpmistim hasar biraz daha büyüdü sadece.
Adam :
-Adam gözüme görünme bas git der ve yollarina devam ederler.Yine kirmizi isik yanar.
Temel BMW ye yine gömer,bu sefer temel kafasini camdan cikarip bagirir :
-Abi benim sen devam et.. :
Temelin Vasiyeti
Yolculuktan dönen Idris, kahvede oturanlara sordu :
- Yahu pizum Temel nasil öldi?
- Kalpten cittu, dediler.
- Vasiyetu filan var miydu?
- Var idu. "Beni denize gömün" demis idu.
- Cömdünüz mü?
- Cömdük amma, mezarinu kazarken çok kayip verduk
Çince
Rus devlet başkanı Brejnev Amerika'yı ziyaret ettiğinde Ford'un davetlisi olarak Beyaz sarayda davet edilmişti. Ziyaretin ertesi sabahı Ford Brejnev'e geceyi nasıl geçirdiğini sordu: Çok iyi uyudum ve ilginç bir rüya gördüm. Yaa ne gördünüz? Beyaz sarayda komünist bayrağının dalgalandığını gördüm. Brejnev'in bu cevabına Ford karşılık vermedi. Bir yıl sonra Ford'da Rusya'ya ziyarete gitti. Sabah olunca Brejnev ona nasıl uyuduğunu sordu.Ford: İyi uyudum ve ilginç bir rüya gördüm. Ne gördünüz? Kremlin'de komünist bayrağı dalgalanıyordu. Brejnev pek memnun olmuştu.Ford devam etti: Ama bayrakta acaip yazılar vardı. Ne yazıyordu ne yazıyordu? Vallahi okuyamadım zira yazılar Çince idi
üniversite hocasının bittiği an
Üniversite son sinif ögrencisi yazili sinavindan kalinca dogru hocasina gider..
-Siz beni sinifta birakarak hayata atilmami önlüyor ve cezalandiriyorsunuz.Isin bu yanini hiç düsündünüz mü?
-Tabii düsündüm.Hocanin görevi bilgiyi ölçmek,yeterli olmayani sinifta birakmak degil mi?
-Iyi.. O zaman size bir teklifim var. Bir soruda ben size soracagim.Dogru cevabi verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sinifta kalacagim. Bilemezseniz,notumu düzeltecek ve sinifi geçirteceksiniz.
Hocanin keyfi yerinde..Teklifi kabul eder ve ögrenci sorar
-Yasal olup, mantikli olmayan nedir? Mantikli olup, yasal olmayan nedir? Ve de ne mantikli ne de yasal olmayan nedir?
Hoca uzun uzun düsünür ama cevabi bulamaz.
Iddia geregi ögrencisine iyi not vererek sinifi geçirir.. Ama akli da soruda kalir..
Sonunda sinifin en iyi ögrencisini çagirir, olayi anlatir ve sorunun yanitini bilip bilmedigini sorar. Ögrenci hemen cevap verir
-Siz 65 yasindasiniz ve 23 yasinda bir kadinla evlisiniz.Bu yasal ama mantikli degil.
Karinizin 25 yasinda bir sevgilisi
var. Bu mantikli ama yasal degil.
Siz karinizin sevgilisini, zayif alip
sinifta kalmasi gerekirken iyi not verip mezun ediyorsunuz.Bu ise ne mantikli,ne de yasal
KAZA
Kaza yerinin etrafını önce polis kordonu sonra da büyük bir meraklı kalabalığı çevirmişti.. Gazetesine,iyi bir kaza fotoğrafı yetiştirmek isteyen uyanık foto muhabiri çemberleri aşamayınca
"Yol verin.. Yol verin.. Ben kaza kurbanının oğluyum" diye bağırmağa başladı. Kenara çekilip yol verdiler.. Foto muhabiri yaklaştı.
Arabanın önünde bir eşek yatıyordu. :-))))
PAPAĞAN
Temel,omuzunda papaganiyla bir eczaneye girmis.
Eczaci Temel'i bu halde görünce sasirmis ve sormus;
"Ya kardesim, nerden buldun bunu?"
Papagan cevap vermis;
"Bunlardan karadenizde daha çok var!!
Trabzona son tren
Temel Trene binecek! Temel ve iki arkadasi İstanbul'dan Trabzona'a gitmek üzere tren garina giderler ilk Trabzon treni 1 saat sonradir, bileti alirlar.
Ne yapalim bir saat diye düsünürken yemege gitmeye karar verirler.
Yemekte sohbet,muhabbet saata bir bakarlarki
1 saati geçmis.Hemen kosarlar tren garina ama tren gitmis.
Yine bilet alirlar 1 saat sonrasi için. Ne yapalim vakiti
nasilgeçirelim derken kahveye giderler.
Çaylar kahveler sohbetler uzar da uzar ve saate baktiklarinda 1 saat olmasina 5 dakika vardir. Hemen kosarlar gara ama trene
yetisemezler.
Giseye gidip sorarlar yine Trabzon'a gidicek tren varmı
diye.Gisedeki adam ''bakin bu son tren eger bunuda kaçirirsaniz
Trabzon'a bugün dönemezsiniz'' demis.
Bileti almislar yine ne yapalim derken pastaneye
gitmeye karar vermisler.Pastalar,kekler,çörekler muhabbet derken
saate bir bakmislarki 1saat olmak üzere hemen kosmuslar gara.
Tren yeni hareket ediyor,içlerinden biri uzun ilk vagonu
yakalamis,digeri orta boylu son vagona tutmus. Tren gitmis,Temel
oturmus yere baslamis gülmeye.
Gise memuru yanina gelmis.''Sen ne garip adamsin.3 treni kaçirdin, arkadaslarin gitti,sen kaldin,aglayacagina gülüyorsun be adam.''
Temel :''Uy hemserum onlar beni geçirmeye geldiydu ben ona
güleyrum''demis.
Uçak
Temel uçakla Trabzona gidecekmis.Oturmus bir
yere rasgele... Asil yer
sahibi gelmis;
Yer sahibi: Beyfendi burasi benim yerim
kalkarmisiniz?
Temel: Hayir
Yer sahibi : Beyfendi burasi benim yerim kalkin
Temel: Hayir
Yer sahibi gider hostese basvurur.
Hostes: Beyefendi burasi sizin yeriniz degil
kalkarmisiniz lütfen
Temel: Kalkmam
Hostes çare bulamayinca kaptana basvurur.
Kaptan, Temel'in kulagina bisey fisildar ve
Temel gecer arka tarafa oturur.
Herkes hayret etmis biz bu kadar ugrastik
kalkmadi acaba Kaptan nasil kaldirdi
bunu.Dayanamayip sormuslar kaptana:
Kaptan: Dedim ki Burasi Trabzon'a Gitmez
ÖRDEK GEÇTİ
Temel, dere kenarinda oturuyormus.
Oradan jeeple geçmekte olan bir adam suyun derin olup olmadigini sormus.
Temel: - Derin degildir geçebilirsin demis. Adamda Temel'e güvenerek
suya jeepiyle girmis.
Jeep bir anda sulara gömülmüs. Kan ter içinde sudan çikan adam Temel'in
yakasina yapismis:
-Hani derin degildi ulan.
Temel :
-Abi vallahi benim suçum yok,demin bir ördek geçiyordu su beline geliyordu.
PROFESÖR FADİME
Temel'in karisi Fadime köydeki doktor ile isi pisirmisler. Bu durum köydeki herkesin dilinde, yalniz Temel bilmiyor. Kimse de korkudan Temel'e durumu açiklayamiyor. Köylü durumu Temel'e nasil anlatiriz diye kara kara düsünürken Tursun
-"merak etmeyun usaklar ben Temel'e söylerum" demis... Aksam kahveye gitmis. Temel bir kösede çayini içiyor... Tursun Temel'i görünce yüksek sesle sormus:
- "Ha Temel usagum, senin Fadime ne zaman profesör oluyor?" Temel:
- "Tursun benim kari okumayi yazmayi zor söker. Profesör olmak kim o kim?"
- "Ne bileyim,Köyde herkes Fadime doktora veriyo diyor da..."
Trafik kontrolü
Trafik memurlari bir gün, trafik kontrolü yapiyorlarmis.
Karsidan gelen Temel ile Fadime’yi gören komiser hemen arabayi durdurmus. Ikisini de emniyetkemeri takilmis görünce,
- Ya beyefendi bu gün yaptigimiz kontrolde tek emniyet kemerini takan çift sizsiniz, bu yüzden size 500 milyon ödül veriyoruz der. "Ama merak ettik bu parayla ne yapacaksiniz.
Temel sevinçle
- "Ne yapacagim hemen gidip kendime bir ehliyet alacagum der. Komiser saskin saskin
- "Ne ehliyetiniz yok mu der, Fadime olayi toparlamak için, kusura bakmayin memur bey temel içince ne dedigini bilmez” der. Komiser daha da saskinlikla
- "Ne bir de içkili misiniz diye haykirir. Arkadan yasli adam öne atilir ve
- "Ben demis idum çalinti arabayla yola çikmayalum basumuza bi is gelir diye. Komiser neye ugradigini sasirmisken, bagajdan atlayan Idruste kosa kosa gelerek
- "Ne oldi geçtuk mi siniri"der.
KAYNANAYI GÖMDÜK
Temel bir gün kahveye girmiş. Üstü başı yırtıkmış. Ne oldu diye sormuşlar.
-Temel: "Kaynanamı gömdük."diye cevap vermiş.
- Kahvedekiler: "İyi de bu halin ne?"
-Temel: "Biraz direndi de."
OHH
Başarılı bir işadamı olan Temel, tatilini Mısırda geçirmeye karar verir. eşi ve çocuklarıyla piramitleri dolaşırken deveye binmek ister."hemşerim bu hayvan nasıl gider" diye sorunca, deveci şöyle der:"oh dersen gider ,oh oh oh dersen hızlanır" peki nasıl durduracağız? amin dersen hemen durur.
temel binmiş deveye, bir oh çekmiş, deve yürümeye başlamış, oh çektikçe deve hızlanmış, bir oh daha, bir oh daha derken deve dört nala kalkmış. aniden karşılarına bir uçurum cıkmaz mı? temel heyecanda formülün son kısmını unutmuş. bakmış ki çare yok, başlamış içinden fatiha okumaya. bitirince yüksek sesle Amin demiş ve deve tam ucurumun kenarında duruvermiş.
temel derin bir " ohh" çekmiş
FADİME'DEN E-POSTA...
Şubat ayının soğuk günlerinde, ikisi de Amerika'nın değişik bölgelerinde, ayrı ayrı iş gezilerinde olan Dursun'la karısı, Florida'da buluşup yaz sıcaklarının yaşandığı bu bölgede, bir kaç gün geçirmeye karar verirler.
Eşi, Dursun'dan önce gider Florida'ya ve ertesi gün için Dursun'a da yer ayırttıktan sonra, ona bir e-posta gönderir. Fakat mesaj, adreste bir harfi yanlış yazdığı için, Dursun yerine, bir gün önce karısı ölen Temel'e gider. Yaşı da epeyce ilerlemiş bulunan Temel, bilgisayar ekranında mesajı okuyunca, korkunç bir çığlık atar ve düşüp bayılır. Zaten çok üzgün olan Temel'in bu çığlığı üzerine ev halkı odaya dolar ve herkes yerde yatan Temel'e yardım için koşuşturmaya başlar.
Temel, bir süre sonra kendine gelir ve niçin çığlık attığını soranlara, bilgisayar ekranını gösterir:
"Sevgili Kocacığım,
Bugün, buraya ulaşır ulaşmaz, önce yarın senin gelişinle ilgili tüm işlemleri tamamladım, sonra da bana ayrılan yerime yerleştim. Burası gerçekten de dedikleri gibi çok sıcak... Seni dört gözle bekliyorum..." (Karın)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder