Hakkımda

Fotoğrafım
istanbul, Avrupa, Türkiye
Hey if the you a c note become love does what what from adds stay the situation... Hey love the you reach or the and every thing victorious is not be legally to the you." "EY AŞK SEN OLMASAN NE KALIR HİKAYEDEN... EY AŞK; SEN VAR YA SEN, HER ŞEY SANA MAĞLUP HÜKMEN." cik... (¯`★.•*•.♥ღ Cindy Wow ♥ღ .•*•.•★´¯) We come to love not by finding the perfect person but by learning to see an imperfect person perfectly! (Biz sevmek için geliriz, kusursuz kişiyi buluyor ama kusurlu bir kişi için kusursuz biçimde görmeyi öğreniyoruz!) (¯`★.•*•.♥ღ Cik...♥ღ .•*•.•★´¯)

Cuma, Nisan 27, 2007

World a dance you become lucky our day... Cik

Müziğin, belkide sadece içimizdeki sesin ritmine kulak vererek, kendimizi bedenin kıvrımlarıyla dile getirmek, hem kişisel, hemde kişisel olduğu kadar genel bir dışa vurumdur dans.

Bir mutluluk aracıdır dans… ve içimizdeki var olan güzellikler dansla ifade bulur...

Ayrıca dans, görülmez müzik ritmlerinin görünür fizik hareketlerine dönüştürülmesi olarak da tanımlanabilir .
Hayatımıza dansın girmesi;
Yoğun iş temposu ve beraberinde gelen stresin atılmasına
Çocukların fiziksel ve ruhsal gelişiminde pozitif etki yaratmasına
Kişinin kendi özgüvenini sağlamasına
Hayata yeni bir umut, yeni bir tutku ve heyecanla sarılmamızdır :))
YA SİZCE?

Bütün dansseverlerin (eheheee özellikle Latin Dans severlerin ) , tüm sanat severlerin (dans bir sanattır), Dünya Dans Gününü Kutluyorum...

World a dance you become lucky our day... Cik
(dünya dans günümüz kutlu olsun ... cik)



Çarşamba, Nisan 25, 2007

Hayat ...

Ve bir yolun sonu daha...
Hiç bitmeyecekmiş gibi
Tüm varlığını hissettiren
Sonuna kadar yakan, kasıp kavuran bir ateş...
Teninde, seninle ama senden daha güçlü...
Ne zaman bu ateş söner,
Ne zaman bu yolların yenisi karşına çıkmaz
Anla ki gerçek ayrılık vakti geldi
Yaşadıkların ayrılık değil,
Sadece oyunun bir parçası.
Yeni bir oyunda görüşmek üzere...

***Herşeyden bir parça var bu şiirde ...***

Salı, Nisan 24, 2007

Merak ...

Doğa kanunu hepimiz arkadaşlarımızın ilişkilerini merak ederiz. Bazen bu merakla o kadar ileri gideriz ki, kendi ilişkimizi sürekli diğerlerinin ilişkileriyle kıyaslarız. Dışardan görünen ile gerçek arasındaki farkı daha iyi algılamak için yazımı okuyun..
Beraber olduğumuz arkadaşlarımızın ilişkilerini merak etmemiz doğal. Özel hayatlarını, evdeki davranışlarını, birbirlerine göründükleri kadar aşık olup olmadıklarını bilmek isteriz. Aslında bunları merak etmekle kalmayız, aynı zamanda kendi ilişkimizin onlarınkinden daha mı iyi, yoksa daha mı kötü olduğunu araştırmaya çalışırız.
“Kendini diğer çiftlerle karşılaştırmak insan doğasının bir parçasıdır. Etrafımızdaki insanların ilişkileri birçok kez bize yararlı şeyler öğretir, ama aynı zamanda büyük bir tehlike de oluşturabilir. Onların davranışlarını yanlış anlamak, kendi ilişkimizi yanlış değerlendirmemize, yok yere üzülmemize yol açabilir” diyor uzmanlar.
Diğer insanların kapalı kapılar ardında yaşadıkları hayatları daha iyi anlamanız ve kendi ilişkinizi doğru bir şekilde değerlendirebilmeniz için, diğer çiftlerin ilişkileri hakkındaki 7 gerçeği açıklıyor.
Genelde bizim görmek istediğimiz gibi davranırlar !
Hani her grupta gıptayla bakılan, “onların aşkı bir başka” denilen bir çift vardır ya... Onları her zaman uyumlu, birbirlerine deliler gibi aşık görürsünüz ve çoğu zaman onlara olan hayranlığınızı dile getirmekten de çekinmezsiniz.
Aslında olağanüstü görünmek hiç de kolay olmayabilir. Size sergiledikleri o dört dörtlük davranışların çoğu doğal olmayabilir. Bir kere ideal çift statüsünü kazandıktan sonra, çiftiniz sırf bunu korumak için sizin onlardan beklediğiniz gibi davranma çabasına girebilir. Uzmanlara göre bu bir tür sosyal motivasyondur. Çevremizdekilerin
bizi tanıma biçimi davranışlarımızı etkiler. Bize bir rol verilir ve bu rolü sürdürmek için çoğu zaman yüzümüze bir maske takmak zorunda kalırız.....
Bence de herşeyin dozunu iyi ayarlamak lazım ve merak duygusunu da...

Salı, Nisan 17, 2007

Dans ve dans tanımları...



Dans, görülmez müzik ritmlerinin görünür fizik hareketlerine dönüştürülmesi olarak tanımlanabilir bence.Hayatımıza dansın girmesi;Yoğun iş temposu ve beraberinde gelen stresin atılmasına Çocukların fiziksel ve ruhsal gelişiminde pozitif etki yaratmasınaKişinin kendi özgüvenini sağlamasınaHayata yeni bir umut, yeni bir tutku ve heyecanla sarılmamızdır :))

YA SİZCE?
Salsa sa sa sa...

DÜNYA TOPLUM DANSLARI
A- International Style LatinCha ChaSambaRumbaJivePasodoble
B- International Style StandartWaltzTangoFoxtrotQuick StepViennese Waltz
C- American Style RhythmCha ChaRumbaMamboBoleroSwingMerenqueSamba
D- American Style SmoothWaltzFoxtrotTangoViennese Waltz
E- Performance DanceArgentine TangoMilongaValser Tango
F- Club Dance LatinSalsaMerenqueCha ChaSambaMamboRumba
G- CollectionSlow RockTwo StepClub Free StyleClub SwingHustleLindy HopCharlestonPolkaWesternBalboa
H- Unutulmayan DanslarRock'n RollTwistKalipsoLambadaReggaeLimboCongoBogie BogieMadisonSurfKozaçok
L- Diğer DanslarElectric BugiBreak DanceHip-HopRapElectro RockPoping
M- Ülke DanslarıCan Can (Fransa)Flamenko (İspanya)Sirtaki (Yunanistan)
N- Free Style DanceShakeGamaguçiBagolooStompFunkyJerkBroadwayZig-ZagMenfisBump the bumpJumpHully Gully

Uluslararası Standart Danslar
Uluslararası Standart Danslar'da önceden salon dansları olarak bilinen danslar tanıtılmaktadır. Bu danslar arasında Vals, Modern Tango, Viyana Valsi, Slow Foxtrot, Quickstep bulunmaktadır. Viyana valsi için standartlaşmış bir teknik repertuarı bulunmamaktadır, bu yüzden bu dans, şampiyonlarda dansedilen ve yoğun bir teknik gerektiren şeklinden çok, sıradan insanların sosyal ortamlarda kolaylıkla yapabileceği basit bir dans olarak sunulmaktadır.Uluslararası Latin-Amerikan DanslarıBu kısımda Latin Amerika kökenli olan, fakat stili ve tekniği daha sonra uluslararası kurallarla standartlaştırılan partnerli dansları tanıtılmaktadır. Uluslararası stil ve teknik çoğu zaman orijinal prensiplerden farklılık gösterir, fakat dünya çapında en çok dansedilen ve en sağlam temelli kuralları olan branş uluslararası stildir. Bu danslar arasında Samba, Rumba, Cha Cha, Paso Doble ve Jive bulunmaktadır. Sosyal DanslarSosyal Danslar, genellikle gece boyunca bir dansın veya bir dans stilinin öne çıktığı gece kulüplerinde veya başka özel dans mekanlarında yapılan dansları ve ayrıca yöresel dansları içermektedir. Bu danslar arasında Flamenko, Bolero, Mambo, Salsa, Merenge ve Arjantin Tango bulunmaktadır.Dans MüzikleriBirçok dans 2/4, 3/4, veya 4/4 temposundaki müziklerde dans edilir. Kulağa en fazla geln ses o muzikteki ilk vurgudur. Bu vurgu müzik içersinde bateri veya bas gitarlar ile oluşturulur. Bu vurguda müzik ve dans başlar. Bazı dans müziklerinde tum vurgular enstrümanlarla vurgulanır. Dans ederken müzikle hareket etmek çok önemlidir; size bunu vurguların ortaya çıkmasını sağlayan enstrümanlar gösterir. Dans ederken olabilecek en kötü şeylerden biri de ritmin dışında dans etmektir.
Herkese bol danslı güzel günler dilerim...

Yanlızca bir gün...

Hadi kendinize bir gün ayırın.. mümkünse herkesi evden kovun... Kendinizi şımartın o gün. Hiç kullanmadığınız kremlerinizin olduğu çekmeceyi açın, karıştırın bakalım neler çıkacak. Eminim maskeler, banyo jelleri, köpükler, vücut kremleri... bir sürü bakım kremi çıkacaktır. Şimdi onları kullanma zamanı ...
Yalnız kaldık mı? Öncelikle “beynimizi” dinlendirelim.. evet atın kafanızdan bütün düşünceleri, bu kolay olmasa da!
Sevdiğiniz bir bitki çayı hazırlayın kendinize.. mutlaka hafif bir kahvaltı etmiş olun. Ben olsam üzerime de yumuşacık bornozumu geçiririm. Evin en sevdiğiniz köşesine oturun, uzanın. Güzel, dinlendirici bir müzik.. Cindy’nin seçimi “Imogen Heap – Sleep” olurdu. Güzel şeyler düşünün; deniz kenarını, ormanı, maviyi ve yeşili.. sizi rahatlatan şeyleri düşünün.
En güzel terapi..
Uyuyup kalmadan önce yavaşca kalkalım yerimizden. Şimdi suya girip bedenimizi rahatlatalım. Bir peeling edinin kendinize ve ölü hücrelerimizden arınalım, ardından kokulu duş jellerini kullanın. Köpürtün, köpürtün kendinize bir güzellik banyosu hazırlayın. Vücut peeling’i ve yüz peeling’ini mutlaka kullanın ki yaklaşan yaz mevsimini karşılarken ölü hücrelerden kurtulup yenilenmiş olarak karşılayalım güneşi. Ardından açılmış gözeneklerimizi sıkılaştırmak için de bir yüz maskesi edinin. Bu işlemi haftada bir uygulayabilirsiniz. Yüzünüz için haftada bir gözenekleri açıcı ve ertesi gün de gözenekleri sıkılaştırıcı maskeler edinebilirsiniz. Bir gün ara vermek cildi rahatlatır.
Eveeettt.. bu adımıda geçtikten sonraaaa.. gelelim odamızaa! En sevdiğiniz kıyafetinizi seçin. Giyinin, süslenin aynada kendinize bakın. Gözleriniz daha farklı bakıyor değil mi? Üstelik bunu siz kendiniz başardınız. Evinizde, kimseden bir hizmet almadan. Evet profesyonel bakımları her zaman tavsiye ediyoruz ama imkanımız, zamanımız yok ise kendi kendimize de bir “kendini şımartma günü” yapabiliriz.
Ayrıca böyle bir günü eşiniz veya sevgiliniz ile de yapabilir hayatınıza yeni bir heyecan katabilirsiniz. Neden olmasın?


Kendinize vakit ayırın! Yoksa yaşamdan nasıl keyif alabiliriz ki!!

eveeet tattoo resimlerim...

Nasıl olmuşlar? ...





Pazartesi, Nisan 16, 2007

piercing den 1 sene sonra tattoo...


Hayatımda verdiğim önemli kararlardan birini daha uyguladım... Geçen sene piercing yaptırmıştım... Eveet artık 2 tane dövmem var... Şekiller yunus, gül içerikli... Süpeerr oldular:) Resimlerini ileride yükleyeceğim sayfama:) Şimdi biraz ağrım var, tabiki geçecek...
Herkes benim kadar meraklı mı, dövme işine?!... Ben seviyorum, ve yaptırdım :) Benim gözümde vücut bir tual ve dövme de bu boş tuale işlenen sanat eseri olmuştur hep. Artık deneyimli bir tattooseverim, ve bazı küçük tavsiyelerde bulunacağım...

Sterilizasyonda en önemli kisimdır, dövmeyi yaptiracak kisinin dikkatli olması gerekir. Bunun içinde kisinin bu konu da bilgi sahibi olmasi gerekmektedir. Burada neden yaptiracak kisinin dikkat etmesi gerektigini söylememin sebebi ise, sadece dövmeci sterilizasyona iliskin bilgi verirken kisinin daha rahat anlayabilmesi içindir. Çünkü her dövme ustasi kisilerin herhangi bir talebi olmasa dahi bu konuya gereken bütün hassasiyeti gösterir. Birinci bölüm ana gövdedir.Ikinci bölüm ise asil igne kismidir. Bu iki bölüm birbirine lehimle baglanir. Dövme bittikten sonra igne kismi lehiminde çözülerek çöpe atilir. Sap kismi ise otoklav yardimiyla sterilize edilir ve yeniden igne takilmaya hazir hale gelir. Böylece igne yoluyla bulasabilecek hastaliklar engellenmis olur. Ignelerin yeni oldugunu anlamak için biraz dikkatli bakmak yeterlidir. Ilk dikkat edilecek sey ignelerin üzerinde boya kalintisi olup olmadigidir. Sonra ignelerin ucuna dik olarak bakilmalidir. Eger uçlar sivri degilse problem var demektir. Baktiniz ve boya kalntisi görünüyor yada ignelerin ucu egik, bu durum hemen hastalik bulasacak anlamina gelmez basta dedigim gibi dövmeci sterilizasyona dikkat etmistir . Çikacak sorun ikinci kullanimdaki igne ucu bozuk oldugu için çizim zorlukla olur ve sonuç basarisiz çikar. Bu nedenle dövmeci igneyi saglik sorunlarinin ötesinde çizimdeki basarisizligi engellemek için mutlaka yeniler. Dövme bakiminda en önemli dönem, ilk haftadir. Ilk yapilacak sey tavsiye edilen kremin dövmeli bölgeye günde 4 defadan az olmamak üzere sürülmesidir. Krem, enfeksiyon riskini sifira indirir, yaranin kabugunu minimumda tutar ve renklerin ideal tonunu korur.
Ikinci dikkate alinacak sey ise sudur. Sehir sularimiz yeterince temiz olmadigi için özellikle ilk 3 gün dus alirken dövmeli bölgeyi korumaliyiz. Ayni sey deniz ve havuz sulari içinde geçerlidir. Fakat bölgeye sürekli sürülen kremden dolayi çevre tozlari, kiyafetlerin sürtünmesi vs. gibi sebepler asiri kirlenmeye neden olabilir. Bu durumda ise temiz oldugundan emin oldugumuz ilik suyla bölgeyi yikayabiliriz.son birkaç gün olusacak olan kasinti çok normaldir. Bir parça buz bölgede rahatlamayi saglar. Olusan kabuk kesinlikle kopartilmamalidir. Her sey yolunda gitse dahi yinede birinci haftadan sonra dövmeciye ugranmalidir. Gerekli görülür ise rötüs yapilir. Artik dövmeli bölgeye özel bir uygulama yapmaya gerek yoktur. Tek dikkat edilmesi gereken asiri günesten korunmaktir. Simdiden dövme ve piercing yaptiracak arkadaslara bol sanslar ve saglikli günler diliyorum....

Cindy Wow

Çarşamba, Nisan 11, 2007

Salı, Nisan 10, 2007

Bir şiir ve duygularım...


Mümkün değildir hayalsiz yaşamak
Gözlerini kapatıp, uzanarak
Sükûnet limanında demirleyip
Şöyle bir derinden soluklanarak.
İç geçirmeden geçmişine, yaşanmamışlıklara
Daima ileriye, yaşanacaklara koşarak
Her anında yüreğinin sesini dinleyip
Daha iyiyi arayarak, kovalayarak.
Sevginin gücüyle yarınlardan umutlanarak
Sevgiliye daha bir sıkı sarılarak
Etrafında olan biteni unutmayıp
Gönlünce yaşamak, bu kubbede hoş seda bırakarak...

******* Benim çok yeni ve çok cici bir hayalim var...
Olması şimdilik çok önemli değil, şuan düşüncesi bile beni çooook mutlu ediyor...

Pazartesi, Nisan 09, 2007

Beklemedeyim...


Nedenini açıklayamayacağım değişik duygulara kapıldım...
Sonu yok, başı da yok.. ama şimdilik:)
Kendi duygularımı tartıyorum bugünlerde...
Yanlış hareketlerde bulunmamak için de bir miktar susturuyorum içimdeki kıpraşan çocuğu...
Hayat böyle de çok ama çoooook güzel...
Belki açığa çıkınca duygular, hayat daha da süper olacak...
Belki de hiç açığa çıkamayacak...
Beklemedeyim... cik...

Çarşamba, Nisan 04, 2007

Umut ötesi bir umudum var...


İnsana ne gerekir yaşamda ?!... Hava, su, toprak... Bunlar olmasa yaşamaz insan... Ama bunların içinde var olan asıl yaşam kaynağı UMUT 'muş ...
Olmasa UMUT kim kaç süre yaşar? Umudun da bir ölçüsü var mı acaba?
Ne kadar umut ne kadar yaşatır? Ya da kaç çeşit umut vardır?
Kim neden neyi nasıl umut eder? Soruların karşılığını yalnızca kişinin kendisi bilebilir mi?!...
*******Umutla buluşma günümdü bugün... Dört yanı deniz, toprak, ağaç, gök!
Her bahar mı böyle umut dolar insan... Yok hayır... Benim umudum mevsimsel bir umut değil...
Yaşamsal bir umut... Hatta umutötesi bir umut...
Umudunu bulmak gibi bişey... Benim umudum çok büyük... İstekleriniz olamasada umut denen duygunuz hep sizinle olsun...

Pazartesi, Nisan 02, 2007


Hayat bazen canımı sıkıyor...
Paylaşmak istediğim bişeyler vardı...
Paylaşmayı denedim, olmadı...
Düşündüm ve paylaşmaktan vazgeçtim...
Artık sıkılmıyorum...