Hakkımda

Fotoğrafım
istanbul, Avrupa, Türkiye
Hey if the you a c note become love does what what from adds stay the situation... Hey love the you reach or the and every thing victorious is not be legally to the you." "EY AŞK SEN OLMASAN NE KALIR HİKAYEDEN... EY AŞK; SEN VAR YA SEN, HER ŞEY SANA MAĞLUP HÜKMEN." cik... (¯`★.•*•.♥ღ Cindy Wow ♥ღ .•*•.•★´¯) We come to love not by finding the perfect person but by learning to see an imperfect person perfectly! (Biz sevmek için geliriz, kusursuz kişiyi buluyor ama kusurlu bir kişi için kusursuz biçimde görmeyi öğreniyoruz!) (¯`★.•*•.♥ღ Cik...♥ღ .•*•.•★´¯)

Perşembe, Haziran 21, 2007

Aşk... ne ister...?


Bir gün insanlık aşkı kaybedecek.
Halbuki ona inananlar hep kazandı ve her zaman kazanmaya devam edeceklerdi.
Oysa aşkın istediği sadece…

Depremler olmaya devam ettikçe bakir ruhlarda, sarsıntılarının derinliği daha da bozacak düşünce tarzını duyguların. Sevgilere ayrılık yazan Rab, sebeplerini eklemeyi bir lütuf olarak sunacak belkide bir gün. Bir gün sevişmek isteyen nefisler, artık adını aşk koyacak bu arzunun. Kirletecekler, kötüye çıkaracaklar adını sevdanın. Aşk uzak dursun benden diyecek körleşmeye yüz tutmuş gözler. Kimse ne hissettiğini bilemeyecek, anlaşılamayacak duygularla dolacak kalpler koskoca bedenlerde.
Zannedilecek ki aşk, 100 $ ‘a sokaklarda, zannedilecek ki aşk 2 biraya barlarda, pavyonlarda, iki dudak ucunda başka başka tenlerin soldurduğu yatak odalarında tekrar tekrar hayat bulacak, pervasızca zevke dalmayla elde edilecek.. Kendini içi kokmuşluğa doğru bırakanların yaşamlarında giderek yok olacak olan gündüzleri, yerini daha da karasıyla saracak gecelere bırakacak. Bir süre sonra yüzlerinin eskidiğini fark edecekler. Bakamayacaklar aynalara, gülümseyemeyecekler hiç kimseye. Dizleri acıyacak, koşamayacak, yürüyemeyecekler bile. Güneşe muhtaççasına baktıkları, bir duvardan medet umarcasına sırtlarını dayadıkları herkesten medet umacaklar. Ama gittikçe daha fazla dibe vurmaya devam edecekler. Belki de kurtuluş yolu arayışlarında umutsuzlukları, giderek daha fazla yok edecek duygularını ve duyularını.. Ellerine geçecek ilk keskin aletle, artık fazla olduğunu düşündükleri parçalarını atmaya çalışacaklar bedenlerinden. Fazla olduğunu düşündükleri “ruhlarını” salmak isteyecekler. Ve insan neslinin sonunu getirecekler tek tek..
Oysa aşk, her daim dur diyecek gönül gözüyle bakanlara..
Dur!! Yoksa öldürürsün beni diyecek kalbini dinlemesini bilenlere..
Dur.. Aşkı dinle..!
Sana o kadar güzel şeyler söyleyecek ki,
Sadece bir şans ver ona. Seni gelip bulabilmesi için sadece bir şans.
Kırgınlıklarından, yıkıntıların olsa bile sadece son bir şans ver aşka..
Çünkü aşkın istediği sadece bir şans..!
* * * * * * * * * * *
Bu günlerde ne zaman gözlerimi kapatsam çok geçmeden derin uykulara dalıveriyorum. Sanki beni çağırıyor “Bunları görmelisin.. Bilmelisin..” der gibi rüyalar. Ürkek bakışlarımın önüne diziliveriyor her biri sıra sıra. Her birinde farklı bir sevgim beliriveriyor. Ve her biri aklımdaki son halleriyle yanıma yaklaşıp hala var olduklarını, hala kalbimde barındıklarını, her daim damarlarımda dolaştıklarını anlatıyor. Her birinin elinde farklı bir parçam var. Onlara sımsıkı sarılıyorlar kaybolmamaları için. Uyanmama az kala hepsi birden toplanıyor etrafıma. “Bizleri unutma, hayatı bırakma” diyor. “Tekrar dene, bir şans daha ver aşka” diyorlar. “Sen de her insan gibi sevgiyi sonuna kadar hak ediyorsun, sakın unutma, vazgeçme” diyorlar.
Aklımda günlerdir tekrarlanan ve cevabını arayan sorumun en doğru yanıtı bu olsa gerek diyorum. Kendi kendine “A ş k n e i s t e r ?” diye soran aklım, aslında nerede hata yaptım da geçmişimde sunulmuş fırsatları elimden kaçırdım psikolojisiyle oluşturuyor bu soruyu. Aşk ne ister derken aslında, “Onun istediği neyi es geçtim? Onun istediği neyi yapmadım, yapamadım? Eksik kalan neydi?”sorularımın cevabını arıyorum. Oysa rüyamdaki sevgilerim bana cevap veriyor.
“B i r ş a n s d a h a..” diyor.
Bu satırları yazmadan önce yukarıdaki yazıma rastladım. Geçtiğimiz kış gecelerinden birinde kaydetmişim. Ve o günden beri ilk kez gözüme çarpıyor dosyalarımın arasından.
Anımsıyorum yazdığım zamanı. Aşkın giderek kaybolduğunu, zamanın negatif getirilerinden en büyüğü ile yüz yüze kaldığımızı yoğun hislerle düşündüğüm bir dönemde yazmışım. Korkmuşum insanlardan. Aşkın yok edilme ihtimali sarmiş parmaklarımı. Her hecemde gizli gizli uyarıcılar kullanmışım.
Aslında çok da doğru yazmışım. Ama en ilginci, yazının sonundaki aşkın sözleri olmuş. Rüyalarımda söylenen sözlerle çok benzeşmiş.
“ Dur.. Aşkı dinle..!
Sana o kadar güzel şeyler söyleyecek ki,
Sadece bir şans ver ona. Seni gelip bulabilmesi için sadece bir şans.
Kırgınlıklarından, yıkıntıların olsa bile sadece son bir şans ver aşka..
Çünkü aşkın istediği sadece bir şans..! ”
Rüyalarımda söylenen sözlere ne kadar da benziyor.
Ben çok gençtim, aşka aday bir güzel gördüğünde gönlüm. Artık durmadan büyüdüm derken dilim, birden çocuk gibi yapıvermişti beni kalbimdeki o ilk gerçek kıpırtıları hissettiren güzel. Sabahları uyandıktan sonra tekrar tekrar yıkarken gördüğüm yüzüm, geceleri uyumadan önce tekrar baktığım bana benzemiyordu bir türlü. Başlarda kendimi gün geçtikçe bir değişim içerisinde görüyordum. Fakat zaman ilerledikçe, sevgi hissiyatı maneviyatıma durmaksızın artış gösteren grafiklerle hakim olunca, fazla süre geçmeden içinden geçtiğim yolun aşk yolu olduğunu anlayıverdi toy kalbim. Her şeyin ilki güzel olurmuş, öyle derler ya büyüklerimiz.. Şimdi o yılları anımsadığımda ister istemez bir özlem duyuyorum. Duymuyorum desem yalan olur.
Baksanıza;
Sıfır kilometre yorulmamış, üzülmemiş, yıpranmamış bir kalp, daha önce aşka bu kadar içten ve samimi bakmamış hatta hiç bakmamış bir çift göz, her dokunuşunda kafesinden çıkmak için çırpınan kuş misali yerinde duramayan bir kalp ve ilk defa sarf edilen, edilecek olan sevgi sözcükleri.. Ben aşkı ilk tanımaya başladığımda özümde bunlar vardı..
İnsan bu duygulara bu hali ruhiyata özlem duymaz mı?
Öte yandan aşk ne ister diye düşünürken, tüm bu duyguları da göz önünde bulundururken, gerçekten diyorum..
Gerçekten bir daha olur mu? (olur tabi... *cik...)
Şimdi sırtımı dönersem sevgiye, gelecekte aşkı yok edeceklerine inandığım o nesilden farkım kalır mı?
Sanırım aşk hep bir şans daha ister..
Sanırım o hep var olmak ister..
Biz reddetsek de o kendini korur.
Bazen rüyalarımızda, bazen hayallerimizde, gelmişimizde, geçmişimizde..
O bir şekilde hep kendini hatırlatır.
Ve hep var olmak ister.
Söyleyin dostlar,
A ş k v a r o l m a k t a n b a ş k a n e i s t e r ?
(Devamlı, bitmeden, hep ama hep olmak ister... Cik... )

(\__/)
(-'O'-)
(")_(")

cik ...

Hiç yorum yok: